Aşkım benim, hayatımın anlamı.
Seninle konuşurken, gözlerine bakarken, hatta sen yanımda yokken, seni düşündüğümde bile gürül gürül bir ırmak akıyor yüreğimden.
Her damlasında mutluluk ve heyecan taşıyan bir ırmak bu.Su yalan dünyada ölüm kadar gerçeksin benim için.
Yaşamak kadar tutkulu. Pılımı pırtımı toplayıp acılardan, gideceğim tek adressin. Sen benim dönüşü olmayan yolumsun.Seni tanıdığımdan beri, tebessüm etmekle, içtenlikle gülmek arasındaki farkı anladım.Sen benim dudağımdaki gülücüksün.Gelmiş ve gelecek tüm sıkıntılara, dertlere attığım kahkahasın.
İkinci baharı yaşıyorum diyemem.
Çünkü sen ilkbaharsın. Geç kalmış ilkbaharımsın. Senden önce sadece karakışlar vardı ömrümde. Kaybetmekten korktuğum tek hazinesin. Saklı kalmış mutluluğumsun.
Eğer günün birinde beni istemezsen, sana gitme diyemem. Ama sunu bilmeni isterim bebeğim, giderken, özümü de beraberinde götüreceksin.Ruhundan arınmış bir beden bırakacaksın ardında.
Sözlerimde hiçbir abartı yok sevdiğim. Sadece eksik var. Senin yüreğime yazdıklarının yanında, benim yazdıklarım hiçbir şey. Evet, sana hiçbir şey yazıyorum bu mektubumda. Oysa ki seni anlatmaya niyetlenmiştim.
"Duygularımız sözcüklerin ötesindedir. Utanmalıyız şiirlerimizden" demiş Nizar Kabbani. Belki de utanmalıyım yazdıklarımdan, seni anlatamadığım için.
Seni çoook seviyorum.
Beni sensiz bırakma...BeBeĞiM..