Hepinize Merhaba,
Bugün ayrılık yönetimi için evde kendi başınıza neler yapabileceğinizi anlatmak istiyorum. Uzun süreden beri pek çok danışanım ve hatta sadece web sitemi takip eden hanımlar, bana aynı şikayetle geliyorlar: Biz ayrıldık ve çok acı çekiyorum.
Sevgili hanımlar, öncelikle eğer birinden ayrıldıysanız, bunun hayatın sonu olmadığını hatırlamalısınız. Etrafta başka erkekler de var, ve en güzeli daha da iyileri var. Her ilişki, sizin kendinizi daha iyi tanımanız ve hayattan keyifalmanız için yaşanır. Bu bir evlilik bile olsa... Yaşanan problemler, yapılan hatalar, iyiye ve kötüye gidişler, hepsi kendi iç dünyamızı ve bilinçaltımızı keşfetmemiz için yaşanır. Birbirimizin boşluklarını dolduralım ve hayatımızı kurtaralım diye değil...
Bir ilişkiden yeni çıktıysanız, yapmanız gereken ilk şey, kendi içinize dönüp bakmanızdır. Muhtemelen sona doğru giden yolculuk sırasında her iki tarafın da bütün korkuları tetiklenmiş, çoğunluğu da başınıza gelmiş oılacaktır. O yüzden, iç hesaplaşma yaşanırken, özellikle de kadınlar, suçu kendilerinde arama eğiliminde olurlar. Ya da karşı tarafı suçlarlar.
Yani, illa ki ortada bir suçlu olması gerekir.
Oysa, aslında yaşanan herşey bizim kendi içimize dönüp bakmamız, yaşadıklarımızdan birşeyler öğrenmemiz, hangi inanç kalıpları ya da korkularla bu olayları hayatımıza çektiğimizi keşfetmemiz ve sonunda bu korku ve inanç kalıplarını temizlememiz içindir. Bunu yaptığımız anda, bir sonra hayatımıza çekeceğimiz kişi öncekinden daha iyi ve bizi daha çok doyuracak bir ilişki olacaktır. Yok değişmezsek, Ahmet gider Mehmet gelir, ama biz aynı kısır döngüleri yaşarız. ,
Öyleyse, bir ilişkinin ardından, kağıdı kalemi elinize alın ve listeler yapmaya başlayın. Öncelikle, bu ilişkinin ilk günlerinde ne bulduğunuzu, ve bulduklarınızın sizde hangi duyguları uyandırdığını yazın. Duyguları not etmek çok önemli.Örneğin, ?Bana çok iltifat edip arıyordu? dediğiniz zaman bunun ?kendimi değerli ve önemli hissediyordum? diye duygusal boyutunu not etmelisiniz.
Daha sonra ilişkinin içinde baştan beri asla bulamadığınız şeyleri listeleyin. Ve en son, eskiden bulup, daha sonra değişen maddeleri yazın. Bütün bunların sizde hangi duyguları hissettirdiğini not etmeyi unutmayın.
Örneğin ?Önceden benimle evlenmek istiyordu ama daha sonra vaz geçti? gibi... Bu beni tercih edilmeyen biri gibi hissettirdi diyebilirsiniz.
Daha sonra listenize hemen bakmadan, kağıt ve kalemi elinize alın ve geçen haftaki yazımda belirttiğim topraklama çalışmasını yapın. Suçluluk, acıma, öfke, korku gibi duygularınızın tepkilerini vermelisiniz. Orada tarif ettiğim uygulamayı bitirdiğinizde biraz hafiflemiş olablirsiniz. Genelde bir sevgilinin ardından üzüntü ya da acı duyuyorsak, topraklama yapıldıktan sonra kişi karşımızdayken, onun hayalimizdeki tavrının ya da duygularının değişip değişmediği gözlenir. Bunu hayalimizdeki görüntüsü üzerinden yaparız. Onunla birbirimize sarılarak ve birbirimize şans dileyerek çalışmayı bitiririz. Eğer pozitif duygulara dönemiyorsak, ozaman topraklama ile bırakırız.
Olumsuz duygular kağıda döküldükten sonra, geri dönüp sakin kafayla yaptığınız listeleri inceleyin. Ve bu adamı vaz geçilmez yapan şeyin ne olduğunu bulmaya çalışın. Genelde açlığını çektiğiniz bir duyguyu özlediğinizi fark edersiniz. Aslında özlediğiniz ya da arkasından üzüldüğünüz şey Ahmet Mehmet değil, size yaşattığını düşündüğünüz duygunun kaybıdır. Bu duyguya öylesine açsınızdır ki, ayrıldığınızda kendinize acımaya başlarsınız. Karşı tarafa artık bunu karşılayamadığı için öfkelenirsiniz. Ya da suçlarsınız.
Bu aşamada, artık sizi bu kadar aç bırakan şeyin çocukluğunuzdan kaynaklandığının farkında olun. Özellikle babalarla olan ilişkiler, babanın anneye davranışları, annenin baba ya da erkekler hakkında yaptığı yorumlar, ilk ilişki, vs olabilir.
Bu olayları hatırlarken, çocukluk döneminizde ya da genç kızlığa adım attığınız dönemde inandığınız ve bilinçaltınıza yazdığınız kalıp ve cümlelerin, daha sonra iç sesiniz haline geldiğini fark etmelisiniz. Bu iç sesi bulup tek tek bir kağıda yazın. Karşısına da olmak istediğiniz şey yazın. Örneğin:
İSTEMEDİKLERİM İSTEDİKLERİM
Erkekler beni aramıyorlar. İlgisizler Benim erkeğim (ya da kadınım) her zaman beni arar ve
İlişkilerim doyumludur.
Şimdi...
Öncelikle iç sesinzin, inançlarınızın aslında bilinçaltınıza attığınız korkuların göstergesi olduğunu bilin. Bilinçaltınızda olan korkuları, her gece uykuya yatarken ve her sabah uyanırken günde en az 2 kere evrene ve muhatabına yolladığınızı hatırlayın. Başınıza gelen her ne varsa, muhakkak evren tarafından size, kendi inanç ve duygularınız yüzünden verildiğini bilin.
Bundan sonra değişmek istiyorsanız, sık sık ayrıldığınız kişi ile ilgili acılar tekrar edeceği içn, her topraklama yaptığınızda, duygularınız olumluya döndüğünde, bu kez olumlu hayal kurmaya ya da yazı yazmaya başlayacaksınız. anki istekleriniz gerçekleşmiş gibi. Eğer istediğiniz olsaydı neler hissederdiniz? Neler yapardınız? İşte bunu
?Eğer gerçekleşseydi mutlu olurdum dans ederdim ? falan gibi değil ?işte nihayet çok mutluyum. Artık sevgilim beni öylesine doyuruyor ki, herşey muhteşem? gibi yazmalısınız. Olmuş gibi yani. Ya da hayalini 5 duyunuzla kuracaksınız.
Eğer ilişki kalıp ve korkularınızın sebeplerini bulduysanız ve bu babanız ise mesela, o zaman babanız ile ilgili topraklama yapmalısınız. Verilen kararlar bölümünde, babanıza artık onu sevgiliniz için rol modeli olarak tutmayacağınızı, artık onunla bu anlamda bağınızı kestiğinizi söylemelisiniz. Eğer anne varsa, annenizle topraklama yapmalı, kararlar bölümünde anneniz gibi olmayacağınızı bundan vaz geçtiğinizi ona anlatmalısınız.
Bunların hepsi trans altında ya da yazı ile odaklanarak yapılmalıdır. Asla yüzyüze olmamalı.
Hemen arkasından yüksek benliğinize çıkmalı, gerçek baba ya da anneniz olarak ona sırtınızı yaslamalısınız. Açlığını duyduğunuz güven, sevgi, ilgi gfibi duyguları ondan here zaman aldığınızı ve her ihtiyaç duyduğunuzda alacağınızı hissetmelisiniz.
Yüksek benliğiniz ile ilgili detaylı bilgiyi Yuvaya Yolculuk adlı kitapta bulabilirsiniz.
Hepinize sevgi ,aşk, mutluluk ve karşılıklı doyum dolu ilişkiler diliyorum.
Bugün ayrılık yönetimi için evde kendi başınıza neler yapabileceğinizi anlatmak istiyorum. Uzun süreden beri pek çok danışanım ve hatta sadece web sitemi takip eden hanımlar, bana aynı şikayetle geliyorlar: Biz ayrıldık ve çok acı çekiyorum.
Sevgili hanımlar, öncelikle eğer birinden ayrıldıysanız, bunun hayatın sonu olmadığını hatırlamalısınız. Etrafta başka erkekler de var, ve en güzeli daha da iyileri var. Her ilişki, sizin kendinizi daha iyi tanımanız ve hayattan keyifalmanız için yaşanır. Bu bir evlilik bile olsa... Yaşanan problemler, yapılan hatalar, iyiye ve kötüye gidişler, hepsi kendi iç dünyamızı ve bilinçaltımızı keşfetmemiz için yaşanır. Birbirimizin boşluklarını dolduralım ve hayatımızı kurtaralım diye değil...
Bir ilişkiden yeni çıktıysanız, yapmanız gereken ilk şey, kendi içinize dönüp bakmanızdır. Muhtemelen sona doğru giden yolculuk sırasında her iki tarafın da bütün korkuları tetiklenmiş, çoğunluğu da başınıza gelmiş oılacaktır. O yüzden, iç hesaplaşma yaşanırken, özellikle de kadınlar, suçu kendilerinde arama eğiliminde olurlar. Ya da karşı tarafı suçlarlar.
Yani, illa ki ortada bir suçlu olması gerekir.
Oysa, aslında yaşanan herşey bizim kendi içimize dönüp bakmamız, yaşadıklarımızdan birşeyler öğrenmemiz, hangi inanç kalıpları ya da korkularla bu olayları hayatımıza çektiğimizi keşfetmemiz ve sonunda bu korku ve inanç kalıplarını temizlememiz içindir. Bunu yaptığımız anda, bir sonra hayatımıza çekeceğimiz kişi öncekinden daha iyi ve bizi daha çok doyuracak bir ilişki olacaktır. Yok değişmezsek, Ahmet gider Mehmet gelir, ama biz aynı kısır döngüleri yaşarız. ,
Öyleyse, bir ilişkinin ardından, kağıdı kalemi elinize alın ve listeler yapmaya başlayın. Öncelikle, bu ilişkinin ilk günlerinde ne bulduğunuzu, ve bulduklarınızın sizde hangi duyguları uyandırdığını yazın. Duyguları not etmek çok önemli.Örneğin, ?Bana çok iltifat edip arıyordu? dediğiniz zaman bunun ?kendimi değerli ve önemli hissediyordum? diye duygusal boyutunu not etmelisiniz.
Daha sonra ilişkinin içinde baştan beri asla bulamadığınız şeyleri listeleyin. Ve en son, eskiden bulup, daha sonra değişen maddeleri yazın. Bütün bunların sizde hangi duyguları hissettirdiğini not etmeyi unutmayın.
Örneğin ?Önceden benimle evlenmek istiyordu ama daha sonra vaz geçti? gibi... Bu beni tercih edilmeyen biri gibi hissettirdi diyebilirsiniz.
Daha sonra listenize hemen bakmadan, kağıt ve kalemi elinize alın ve geçen haftaki yazımda belirttiğim topraklama çalışmasını yapın. Suçluluk, acıma, öfke, korku gibi duygularınızın tepkilerini vermelisiniz. Orada tarif ettiğim uygulamayı bitirdiğinizde biraz hafiflemiş olablirsiniz. Genelde bir sevgilinin ardından üzüntü ya da acı duyuyorsak, topraklama yapıldıktan sonra kişi karşımızdayken, onun hayalimizdeki tavrının ya da duygularının değişip değişmediği gözlenir. Bunu hayalimizdeki görüntüsü üzerinden yaparız. Onunla birbirimize sarılarak ve birbirimize şans dileyerek çalışmayı bitiririz. Eğer pozitif duygulara dönemiyorsak, ozaman topraklama ile bırakırız.
Olumsuz duygular kağıda döküldükten sonra, geri dönüp sakin kafayla yaptığınız listeleri inceleyin. Ve bu adamı vaz geçilmez yapan şeyin ne olduğunu bulmaya çalışın. Genelde açlığını çektiğiniz bir duyguyu özlediğinizi fark edersiniz. Aslında özlediğiniz ya da arkasından üzüldüğünüz şey Ahmet Mehmet değil, size yaşattığını düşündüğünüz duygunun kaybıdır. Bu duyguya öylesine açsınızdır ki, ayrıldığınızda kendinize acımaya başlarsınız. Karşı tarafa artık bunu karşılayamadığı için öfkelenirsiniz. Ya da suçlarsınız.
Bu aşamada, artık sizi bu kadar aç bırakan şeyin çocukluğunuzdan kaynaklandığının farkında olun. Özellikle babalarla olan ilişkiler, babanın anneye davranışları, annenin baba ya da erkekler hakkında yaptığı yorumlar, ilk ilişki, vs olabilir.
Bu olayları hatırlarken, çocukluk döneminizde ya da genç kızlığa adım attığınız dönemde inandığınız ve bilinçaltınıza yazdığınız kalıp ve cümlelerin, daha sonra iç sesiniz haline geldiğini fark etmelisiniz. Bu iç sesi bulup tek tek bir kağıda yazın. Karşısına da olmak istediğiniz şey yazın. Örneğin:
İSTEMEDİKLERİM İSTEDİKLERİM
Erkekler beni aramıyorlar. İlgisizler Benim erkeğim (ya da kadınım) her zaman beni arar ve
İlişkilerim doyumludur.
Şimdi...
Öncelikle iç sesinzin, inançlarınızın aslında bilinçaltınıza attığınız korkuların göstergesi olduğunu bilin. Bilinçaltınızda olan korkuları, her gece uykuya yatarken ve her sabah uyanırken günde en az 2 kere evrene ve muhatabına yolladığınızı hatırlayın. Başınıza gelen her ne varsa, muhakkak evren tarafından size, kendi inanç ve duygularınız yüzünden verildiğini bilin.
Bundan sonra değişmek istiyorsanız, sık sık ayrıldığınız kişi ile ilgili acılar tekrar edeceği içn, her topraklama yaptığınızda, duygularınız olumluya döndüğünde, bu kez olumlu hayal kurmaya ya da yazı yazmaya başlayacaksınız. anki istekleriniz gerçekleşmiş gibi. Eğer istediğiniz olsaydı neler hissederdiniz? Neler yapardınız? İşte bunu
?Eğer gerçekleşseydi mutlu olurdum dans ederdim ? falan gibi değil ?işte nihayet çok mutluyum. Artık sevgilim beni öylesine doyuruyor ki, herşey muhteşem? gibi yazmalısınız. Olmuş gibi yani. Ya da hayalini 5 duyunuzla kuracaksınız.
Eğer ilişki kalıp ve korkularınızın sebeplerini bulduysanız ve bu babanız ise mesela, o zaman babanız ile ilgili topraklama yapmalısınız. Verilen kararlar bölümünde, babanıza artık onu sevgiliniz için rol modeli olarak tutmayacağınızı, artık onunla bu anlamda bağınızı kestiğinizi söylemelisiniz. Eğer anne varsa, annenizle topraklama yapmalı, kararlar bölümünde anneniz gibi olmayacağınızı bundan vaz geçtiğinizi ona anlatmalısınız.
Bunların hepsi trans altında ya da yazı ile odaklanarak yapılmalıdır. Asla yüzyüze olmamalı.
Hemen arkasından yüksek benliğinize çıkmalı, gerçek baba ya da anneniz olarak ona sırtınızı yaslamalısınız. Açlığını duyduğunuz güven, sevgi, ilgi gfibi duyguları ondan here zaman aldığınızı ve her ihtiyaç duyduğunuzda alacağınızı hissetmelisiniz.
Yüksek benliğiniz ile ilgili detaylı bilgiyi Yuvaya Yolculuk adlı kitapta bulabilirsiniz.
Hepinize sevgi ,aşk, mutluluk ve karşılıklı doyum dolu ilişkiler diliyorum.